mevsimlerden sonbahardayım..

Hep mi soğuk olur sonbahar? Nerden geliyor bu soğuk? "Son" olmasından mı? Bilinmez.. Üşemeye bu kadar alışmış bir ruh olmama gerek yoktu. Aslında çok sıcak içim. Bir dokunsan, yanarsın. Uzatmazsan elini, dokunmazsan; yanabilir misin hiç? Zor..

Peki ya, ben seni yakmaya kıyabilir miyim? Üşümeni de istemiyorum ki.. İnsan kendi tercihlerini yaşar hep. Bu olayda biraz böyle olsa gerek. Sıcak bir el var seni tutacak, ama sen soğuk sevenlerdensin. O sıcak elde, soğuk seveni sevenlerden. Bu yüzdendir, üşüyor elbet.. Bu kadar yangında, bu kadar sıcakta üşütmeyi nasıl beceriyorsun mesela? Bu hangi yönün senin?

Sen, hangi mevsimin yağmurusun bayan? Neden hiç yağmıyorsun? Neden sırılsıklam etmiyorsun buraları?

Ne çok cevapsız soru birikti değil mi? Halbuki, dökmeye başlarken bu satırları, sorularla hiç bir işim yoktu. Kahrolasılar, her yerden çıkıyorlar. Biraz müzik molası verelim mi? Hadi burdan: